Sadece dış görünümü ile insanları kendine hayran bırakan İshak Paşa Sarayı; güneşin ışıklarını yansıtan taş yapının üzerindeki muazzam taş işçiliğine hayran kalmamak elde değil.
İstanbul Topkapı Sarayı’ndan sonra İshak Paşa Sarayı, son devirde yapılmış saraylar içinde en ünlüsüdür.
Güzelliğiyle bölgeye gelir sağlayan İshak Paşa Sarayı, 2014 yılında 100.000 ziyaretçi ağırlamış fakat; olumsuzluklar sebebiyle ziyaretçi kaybı yaşanmıştır.
Çalışmalar ve yatırımlar yapılarak yine eski güzel günlerine dönmeyi başaran bu saray 2018 yılında 121.094 ziyaretçi ağırlamayı başarmıştır. 2018 yılında turist rekorunu kırmayı başarmıştır.
İshak Paşa Sarayı Nerededir?
- yüzyıldan kalma Osmanlı İmparatorluğu’nun nadir eserlerden biri olan İshak Paşa Sarayı, Ağrı’nın 97 km doğusunda bulunan Doğubayazıt ilçesinde, deniz seviyesinden 2000 m yukarıda yer alan, restorasyon edilmiş bir saray ve idari bir komplekstir.
Ağrı İshak Paşa Sarayı Ararat Dağı, Küçük Ararat Dağı, Pamuk ve Ziyaret Dağları ile çevrilidir. İran sınırına yakın olan İpek Yolu üzerindeki Ağrı İshak Paşa Külliyesi, 7600 metrekarelik bir alan üzerinde stratejik önemi olan yüksek ve geniş bir platform üzerinde bulunmaktadır.
İshakpaşa Sarayı’nın temeli atılırken (1674) yazar ve bilim adamı Ahmed-i Hani bu sarayda katiplik yapıp dua okumuştur.
İshak Paşa Sarayı Efsanesi
Efsaneye konu olan Bayazıt Valisi Mahmut Paşa’nın kızı Gülbahar ile çoban Ahmet’in aşk öyküsü şöyle: Efsaneye göre de Paşa’nın kızı Gülbahar Çoban Mehmet’e aşık olur. Paşa kızının bir çobanla evlenmesine karşı gelmektedir ve bu durumu kendisine yediremez.
Halk arasında dilden dile konuşulmaya başlanır. İshakpaşa bu konuşmalardan rahatsızlık duyar ve bir çözüm bulmaya başlar.
İshakpaşa, Çoban Mehmet’e Ağrı Dağı’nı göstererek, “Sen Ağrı Dağı’nın en yüksek tepesine çıkıp ve orada ateş yakmayı başarabilirsen, o zaman kızımı sana veririm” der Çoban Mehmet’in yapamayacağını düşünür. Çoban Mehmet Ağrı Dağı’na çıkar ve ateşi yakar.
Bunu gören İshakpaşa tedirginleşip, düşünmeye başlar ve beklemeye koyulur. Artık istemese de kızını vermesi gerekecektir. İshakpaşa bekler, aradan 2 gün geçer ancak Çoban Mehmet gelmez. Sonra öğrenirler ki Çoban Mehmet ateşi yaktıktan sonra yaşamını yetirmiş.
Bunu öğrenen Gülbahar kahrolur ve babasından bir istek de bulunur. “Baba bana bir zindan yap ki, Ağrı Dağı’nı görmesin” der. Babası da İshakpaşa Sarayı’nı yaptırmaya karar verir.
İshak paşa Sarayı hiç bir cephesinden Ağrı Dağı’nı görmez. Böylelikle Gülbahar’ın zindanı babasının Sarayı olur.
Yapımı birçok hikaye ve efsane konu olan İshak Paşa Sarayı; Osmanlı döneminde Ağrı’da yapılan en büyük ve en önemli mimari eser ünvanına sahip olur.
İshak Paşa Sarayı Özellikleri
İshak Paşa Sarayı, eski şehrin merkezinde dik eğimli bir tepede inşa edilmiştir. Sarayın bulunduğu tepenin yalnızca doğu tarafındaki ana girişin, arazi ile bağlantısı bulunmaktadır.
Sarayın bulunduğu platformu inşa etmek için; kuzey, güney ve kısmen batı taraflarında yüksek duvarlar inşa edilmiştir.
Saray; bazı bölümleri tek, bazıları çift, bazı kısımları kiler içeren üç katlı zeminlerden oluşmaktadır ve başlıca iki avlu etrafında bölümler yapılmıştır.
Yapı dünyada ilk kez kalorifer tesisatı döşenen saray olma özelliğini taşımaktadır. Zor iklim koşulları düşünülerek sarayın ısıtılmasına en uygun çözüm olarak seramik borular sarayın etrafına döşenmiş, bu borulardan sıcak su dolaştırılmış böylece merkezi ısıtma sistemi kurularak tüm sarayın ısınması sağlanmıştır. Yani İshak Paşa külliyesi kalorifer sistemi kullanmaktadır.
Saray süsleme bakımından Osmanlı mimarisinin en değerli örneklerinden biridir; dönemin moda mimarisi olan Barok-Rokoko gibi batı efektleri ile Kuzey Kafkasya ve İran etkileri gibi harmanlanmış ve eklektik bir sonuç yaratılmıştır.
İshak Paşa Sarayı Tarihçesi
Doğubayazıt’ın doğusundaki saray “Lale Devri” Dönemindeki Osmanlı İmparatorluğunun son büyük anıtsal yapısıdır. 18. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en seçkin ve görkemli örneklerinden biridir ve sanat tarihi açısından çok değerlidir.
Yapımı 99 yıl süren Ağrı İshak Paşa Sarayı, yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görmektedir.
Harem Bölümünde yer alan kapıdaki yazıta göre İslam takvimine göre 1784 yılında (1199 H.) yapılmıştır.
Sarayın karakteristiği; Osmanlı, Fars ve Selçuklu mimari üsluplarının karışımıdır. Sarayın yapımına 1685 yılında Çıldıroğulları’ndan Çolak Abdi Paşa tarafından başlanmış ve 1784 yılında Çolak Abdi Paşa’nın oğlu İshak Paşa tarafından bitirilmiştir. Sarayın mimarının İshak Paşa olduğu düşünülmektedir.
Sarayın doğu cephesindeki kesme taşlarla yapılmış portal, kabartmaları ve bezemeleri ile Selçuklu sanatının özelliklerini yansıtmaktadır.
Osmanlı mimarisi yapıtlarından biri olan bu mükemmel saray, Anadolu’dan günümüze kadar ulaşabilen tek saray yapısı olarak kabul edilmektedir.
İshak Paşa Sarayının Mimarisi
Saray, iki avludan ve bu avluların çevresinde yer alan yapılardan oluşur. İlk avlunun çevresinde yer alan bazı binalar, 1.Dünya Savaşı sırasında yok edilmiştir.
Dört tarafı binalardan oluşan ikinci avlu dikdörtgen şekildedir. Sağda selamlık ve arkasında da harem bölümü vardır. Bu yapıların sonrasında cami ve türbe bulunmaktadır. Türbe, Selçuklu “kümbet” mimarisi tarzında inşa edilmiştir.
Saray bölümü iki katlıdır. 366 odanın tamamı bu iki katta yer almaktadır. Her odada taş bir şömine bulunmaktadır.
Taş duvarlardaki boşluklar binanın bir bütün olarak merkezi ısıtma sistemine sahip olduğunu göstermektedir. Sarayın giriş kısmı 90 m2’dir. Taş duvarlara ve taş bir zemine sahiptir.
Duvarları Türk Hat Sanatı’nın dekoratif örnekleri kullanılarak Kur’an’dan beyitlerle ve ayetlerle süslenmiştir.
İshak Paşa Sarayının Mimari Bölümleri
İshak Paşa Sarayı mimari üslup bakımından bölümlerden oluşmaktadır. Saray aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır:
- Dış cepheler
- Birinci ve ikinci avlu
- Selamlık
- Cami binası
- Aşevi (Darüzziyafe)
- Hamam
- Harem Bölümünün Odaları
- Tören ve eğlence salonları
- Takkapı (Taştan süslü büyük kapı)
- Mühimmat odası
- Türbe
- Fırın
- Zindan
- İç mekan tasarımından bazı bölümler (kapılar, pencereler, dolaplar, şömineler, meşrubat dolabı vb.)
Giriş Ücretleri / Yol Tarifi (2020)
Saray günümüzde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müze olarak hizmet vermektedir.
Ziyaret Saatleri:
- Saray Pazartesi günleri kapalıdır.
- Yaz: 08.00-19.00 saatleri
- Kış: 08.00-17.00 saatleri
- Adres: Yukarıtavla, Doğubayazıt /Ağrı
- Konum bilgileri için tıklayın.
Giriş Ücreti: 10 TL olarak belirlenmiştir. Müze kartınız bulunuyorsa yılda 2 kere ücretsiz olarak gezebiliyorsunuz. Müzekart+ kullanıyorsanız sınırsız geçiş hakkınız bulunmaktadır.