Kaktüs bitkisi; çetin hava şartlarına karşı dayanıklılığı, dikenli yüzeyi ve bazen hoş renkte çiçekleri ile bilinen bir bitkidir.
Bakımı oldukça basit ve dayanıklı olan kaktüs, günümüzde gün geçtikçe daha yaygın olarak evlerde, ofislerde ve bazen de dış mekanlarda dekoratif amaçlı kullanılabiliyor.
Kaktüs Nedir?
Kaktüs bitkisi, adını Yunanca’da “dikenli bitki” anlamında olan “kaktos” kelimesinden alır. Kaktüsgiller (cactaceae); yaprakları dikenli, gövdesi etli olan çiçekli bitkiler ailesidir.
Kaktüs, dikenli yapıya sahip olmakla birlikte; genellikle tropik bölgelerde ve çöllerde yaygın olarak görülür. Birçok çeşitten oluşan kaktüsler, 12 metre boya kadar ulaşır. Bu uzunluk nadiren 15 metreye kadar çıkabilir.
Çok fazla yağış ve su istemeyen yapıya sahip olmaları sebebiyle evlerde ve ofislerde rahatlıkla yetiştirilebilir.
Kaktüslerin kökleri oldukça uzun ve kalındır. Bu bitkilerin boyu ve genişliği, iyi beslendikçe uzar ve kalınlaşır. Kaktüsleri diğer bitkilerden ayıran en büyük özellik, dikenli yapraklara sahip olmalarıdır.
Bu dikenler bazı türlerde zehirli olabilmekle birlikte, zehirli olmasalar bile deriye battığında ince olmaları sebebiyle çıkarılması zordur ve çok can acıtırlar.
Kaktüslerin bazı türleri dışında büyük bir kısmı çiçek açar. Sağlıklı bir kaktüs; normal şartlarda, yılda bir kere çiçek verir. Kaktüs çiçeği tomurcuktan ölümüne, maksimum 4-5 haftalık bir süreç geçirir.
Bu zaman aralığında kaktüs çiçeğin daha uzun bir süre kalmasını isterseniz, ışık-su-ısı ihtiyaçlarını yeteri kadar optimize etmelisiniz.
Kaktüs radyasyonu emer mi, sorusunu açığa kavuşturmak gerekirse; kaktüsün radyasyonu emdiği düşünüldüğü için ofislerde sıklıkla bulundurduğumuz olmuştur. Ancak bu konu ile alakalı bilimsel olarak hiçbir çalışma olmamıştır.
Radyasyonu aslında daha çok su emer, kaktüs de içinde bolca su barındıran bir bitkidir. Bu sebepten dolayı böyle bir ilişki kurulduğu düşünülmektedir.
Eğer sağlıklı bir kaktüs yetiştirmek istiyorsanız kaktüs bakımı nasıldır, kaktüs nasıl yetiştirilir, iyi bilmeniz gerekir. Bu konuda da hemen biraz bilgi verelim.
Kaktüs Bakımı Nasıl Yapılır?
- Toprak: Kaktüsler, kalın kum karışımı ve çiçek toprağında yetiştirildiği zaman oldukça verimli olur. Bunun dışında pomza ve torf karışımı da tercih edilebilir. Eğer bu karışımı kullanırsanız; arada sırada suni gübre kullanmanız gerekebilir. Ayrıca kullanacağınız toprağın kireçli olmaması ve suyu geçirmesi oldukça önemlidir.
- Işık: Diğer tüm bitkiler gibi kaktüs de bolca gün ışığı ister. En fazla güneş alan yerler, kaktüsler açısından ideal ortamlardır. Kaktüsünüzü mümkün oldukça pencere kenarlarına veya balkonunuzun en çok güneş alan kısmına katmalısınız. Ancak kaktüsleri doğrudan öğle ışığından korumanız gerekir.
- Isı: Kaktüsler sıcağı en çok seven bitkilerden biridir. Yaz mevsiminde 40 dereceye kadar yetişmeye devam eder ancak daha yüksek derecede büyümesi duraksar. Kışın sulanmazsa soğuğa dayanıklıdır.
Tabi bu sıcaklık -15 dereceden daha düşük olmamalıdır ve nadiren de olsa az miktarda su verilmelidir.
- Sulama: Sulayıp sulamamak arasında kaldıysanız, kaktüsünüze su vermemelisiniz. Toprağın yalnızca yüzeyi değil, iç kısmı da kuruduğu zaman sulanmalıdır. Sularken hava sıcak olmalı ve bol su verilmelidir. Sulandıktan yaklaşık 30 dakika sonra saksının altındaki tabağı boşaltmanız gerekir.
- Su: Doğada bulunan tüm bitkilere en faydalı su, tabi ki yağmur suyudur. Bu yağmur suyunu ne yazık ki şehirde toplamak oldukça zahmetlidir.
Kaktüsü sulamak için kullanılacak suyun; fransız sertlik derecesi 8-9, Alman sertlik derecesi 5-6 olmalıdır. Suyunuzun sertlik derecesini belediyenizden öğrenebilirsiniz. Yetiştirdiğiniz kaktüsler fazla değilse pet şişelerdeki suları kullanarak sulayabilirsiniz.
Kaktüs Kaç Günde Bir Sulanır?
Kaktüsünüz büyüme çağındaysa ilkbahar ve yaz mevsimlerinde haftada 1-2 kez sulayabilirsiniz. Kapalı ortamda büyütüyorsanız ayda bir sulayabilirsiniz.
Kaktüse spreyle su sıkılmamalıdır, çöl bitkisi olduğu için neme alışkın değillerdir. Sulama şini alt tabakadan yapmanız daha doğru olacaktır.
- Gübre: Kaktüslere asla hayvanların gübreleri verilmemelidir. “Vitamin” olarak bilinen suni gübreler kullanılabilir. Kaktüsler yavaş büyüdükleri için gübre seçiminde azot miktarı az, potasyumu ve fosforu çok olanları tercih etmelisiniz. Bunun dışında ‘çiçek açtırıcı vitamin’ veya ‘çiçek coşturan’ olarak bilinen gübreleri de kullanabilirsiniz.
- Hava: Kaktüsler doğal ortamda havasızlığa ve nemli havaya alışkın değillerdir. İlkbahar, sonbahar ve yaz mevsimlerinde yetiştirmeyi düşünürseniz en ideal ortam olarak balkon düşünebilirsiniz. Kapalı bir ortamda kaktüs yetiştiriyorsanız odanın sık sık havalandırılması gerekir.
Kaktüs kurumaması için ne yapılır diye soruyorsanız birkaç madde ile püf noktalara değinelim;
- Köklerinin nemli kalıp çürümesini engellemek için toprağı temizledikten sonra yaklaşık 4-5 gün kurumaya bırakmalısınız.
- Aşırı olmamak kaydıyla güneş alan ortamda yetiştirin.
- Ortamının havadar olması, gelişimini hızlandırmaya yardımcı olacaktır.
- Toprağın süzülmesini sağlayan özel kaktüs toprağına, 3’te 1 miktarında ponza taşını karıştırın. Kaktüsü bu toprağa dikip 1-2 gün boyunca sulamayın. Daha sonra 1 defa yeteri kadar sulayın.
Kaktüs bakımı konusundan detaylı olarak bahsettikten sonra bir de kaktüs çeşitleri konusundan bahsedelim.
Kaktüs Çeşitleri Nelerdir?
Doğada yaklaşık 5.000 kadar kaktüs türü bulunur. Bunların en bilinenlerinden bahsedeceğiz. Ancak öncesinde soğuk ve ılıman iklim kaktüsleri olarak iki ayrı grupta inceleyelim.
- Soğuk iklim kaktüsleri: Nadir olarak görülen kaktüslerdendir. -15 dereceye kadar dayanabilirler. Sedum ailesinde bulunan bu kaktüsler genelde küçük yapıdadır.
- Ilıman iklim kaktüsleri: Sıfır dereceye yakın sıcaklığa kısa süre dayanıklık gösterir ancak; ılıman iklim kaktüsleri açısından en uygun sıcaklık 5 derece ve üzeri sıcaklıklardır. Bu tür kaktüsü evde yetiştirmek için yazın balkon uygun olsa da kışın içeri alınmalıdır.
Kaktüsün Bilinen Bazı Çeşitleri Şunlardır:
- Sıçan Kuyruğu Kaktüsü: Aporocatus flagelliformis ismindeki bu kaktüs türünün ana vatanı Meksika’dır. Bu bitki türü bir yer asıldığında, aşağıya doğru uzayan çok hoş bir görünüm oluşturur. Boyu ortalama 90 cm kadardır.
- Afrika Süt Ağacı Kaktüsü: Euphorbia trigona isminde olan bu tür, herkesin kolayca yetiştirebileceği özelliktedir. Yavaş büyümesine rağmen yaklaşık 2,5 metre kadar uzar. Kapalı bir ortamda yetiştiriliyorsa, boyu en çok 1,5 metre kadar uzar. Drenaj oranı yüksek toprağa ekildikten sonra, ayda 2 kez sulandığı zaman on yıllarca yaşar.
- Saguaro Kaktüsü: Kuzey Amerika da bulunan bu tür, yaklaşık 13 metreye kadar uzayabilir. Çok fazla ışık isteyen bu bitki, iç mekanlarda yetiştirilmek için uygun değildir.
- Melek Kanadı Kaktüsü: Latince adı Opuntia albispina olan bu tür de sıçan kuyruğu türü gibi Meksika kökenlidir. Küçük saksılarda 60 cm, büyük saksılarda ise 1,5 metre kadar uzayabilir. Çok dayanıklı bir türdür. Kış aylarında soğuk ortamlarda olduğu taktirde, farklı renkte çiçekler açar.
- Papaz Takkesi Kaktüsü: Astrophytum ornatum ismindeki bu tür, genellikle kısa ve top şeklinde yapıya sahiptir. Dikenleri oldukça serttir. Üzerinde sanki bir böcek veya mantardan dolayı hastalık kapmış gibi beyaz lekeler bulunur. Sarı çiçeğe sahip olan bu tür, sıcağı ve güneşi oldukça sevmektedir.
- Yaşlı Kadın Kaktüsü: Mammillaria hahniana ismindeki bu kaktüs türünde, beyaz renkte tüyler bulunur. Dikenleri çok sıktır ve öbekler halindelerdir. Kumlu topraklarda verimli olarak yetişir.
- Varil Kaktüsü: Ferocactus ismindeki bu çeşit en çok 2,5 metre kadar uzar. Genellikle evlerde, balkonlarda ve pencere önlerinde bulundurduğumuz, varil kaktüsüdür. Kumlu ve gevşek toprak yapısını severler.
- Çiçek Açan Kaktüs Türleri: Astrophytums, Cereus, Cleistocacti, Copiapoas, Coryphanthas türleridir.
Kaktüsün Faydaları Nelerdir?
Viyana ve Fransa devlet üniversitelerinde yapılmış olan bazı araştırmalarda kaktüs yaprağının dikkatli bir biçimde tüketilmesi durumunda birçok hastalığa çare olabildiği bildirilmiştir.
Araştırmaların doğruluğu teyit edilmese de kaktüsün faydaları şu şekilde sıralanmıştır.
- Beyin hücrelerini yenileyen ve onaran maddeler barındırır.
- Kanserin vücuda yayılmasını önleyebilecek mineraller taşır.
- Kalp hastalıklarının riskini azaltmakla birlikte kolesterol seviyesini dengeler.
- Metabolizmayı hızlandırır.
- Mide ve bağırsaktaki iltihabı kurutan özelliği vardır.
- Kan şekerini düzenleyerek diyabetten korur.