Meme kanseri, memenin süt bezlerinde ve sütü meme başına taşıyan kanallarda çeşitli etkenler sonucunda ortaya çıkan ve kontrolsüz bir şekilde çoğalarak başka organlara yayılma potansiyeli taşıyan tümöral oluşumdur. Kadınlar da görünen kanserler arasında ilk sırada yer almaktadır. Meme dokusunda ki hücrelerde gelişen bir rahatsızlıktır.
Neden tam olarak bilinmemekle birlikte genetik yatkınlığın bu riskin oluşumunu artırdığı net olarak söylenebilir. Erkeklerde %1’den daha az oranda görülen meme kanserinin belirtileri arasında;
Meme Kanseri Belirtileri
– Meme veya koltuk altında ele gelen şişlik,
-Meme başında akıntı,
– Ciltte yara ve kızarıklık sayılabilir.
-Meme başında şekil bozukluğu,
– Meme başı derisinde kabuklanma veya soyulma,
– Memede büyüme ve şekil bozukluğu,
35 yaş altında çok az rastlanan meme kanseri en çok 50 yaşın üzerindeki kadınlarda görülüyor.
Özellikle anne tarafından 1.derece akrabalarda meme kanseri hikayesinin bulunması çok önemli bir risk faktörü olarak görülüyor.
İlk adetini erken ve menopozunu da çok geç yaşayanlarda da meme kanseri riskinin arttığı yapılan araştırmalara dayandırılarak söylenebilir.
Meme Kanseri Tedavisi
Meme kanserinin tedavisi bir çok kriter göz önünde tutularak farklı şekillerde sürdürülür. Memede oluşan kitlenin yeri ve büyüklüğü tedavinin seyri üzerinde de etkilidir.
Tedavi yöntemleri cerrahi müdahale ve kemoterapi şeklinde yapılabilir.
Sigarayı bırakmak, alkolü sınırlandırmak, yeşil çay, süt ürünleri, balık, kabak, havuç ve karnabahar ağırlıklı besleme düzeni uygulamanın meme kanserine yakalanma riskini düşürdüğü de biliniyor.
Meme Kanserinden Koruma Sağlayan Pratik Formüller
Batılı ülkelerde her 8 kadından birini ve ülkemizde de her 12 kadından birini etkileyen meme kanserinden korunma yöntemleri dikkate alınarak sağlıklı kalmak mümkündür.
İdeal kiloya sahip kadınların, fazla kilolu olanlara göre meme kanserine yakalanma risklerinin daha az olması kilo kontrolü sağlanarak bu hastalıktan korunmanın mümkün olabileceğini ortaya koyuyor.
Düzenli spor, kilo kontrolü sağlamasının yanı sıra meme kanserinde risk faktörü oluşturan yüksek östrojen düzeyini de dengeye sokuyor.
Düzenli sporun bağışıklık sistemi üzerinde de destekleyici rolü olduğu biliniyor. Yağ içeriği yüksek besinler çok fazla ve uzun süreli tüketildiklerinde kandaki östrojen düzeyini yükselterek meme kanseri riskini artıyor.
Yine yapılan araştırmalara bakıldığı zaman ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı 20 yaşından önce anne olanlara oranla 2 kat daha fazla denebilir.
Sizlere Meme kanseri hakkında elimizden geldiğince bilgileri aktarmaya çalıştık. Bir başka yazımızda değindiğimiz astım nedir hakkında tüm bilgilerinin yer aldığı makalemize de göz atabilirsiniz.
